Emre- 06.04.2020
Dün, 23 gün sonra ilk defa evden dışarı çıktım.
Bir Pazar günü, saat 18.00 sularında, İstanbul’un en işlek semtlerinden biri olan Kadıköy’ün en merkezi yerlerinde tek tük insan dışında neredeyse tek başıma olmak o kadar gerçek dışı hissettirdi ki sonunda bir distopyanın içinde yaşadığımıza ikna oldum.
Özellikle bomboş sokaklarda hala yanıp sönen tabelalar, reklam panoları, sloganlar gibi kapitalizm unsurlarını tamamen insansız bir ortamda, muhatapsız, yani bağlamlarından koparılmış halde görmek çok garip hissettirdi. Eski bir dünyaya aitmiş gibi görünen bu yazılar, vaat ettikleri sözleri tutamamış olmanın utancıyla ibreti alem olmaları için meydanlarda bırakılmış sözcükler gibi göründü gözüme.
Karantinadaki arkadaşlara biraz bu atmosferi göstermek istiyorum.
Fotoğraf 1
“Mutlu İnsanlar, Mutlu Hikayeler”
Yer: Barlar Sokağı Girişi ve bir kaç gün önce ‘eski’ ünvanı alan Rexx Sineması
Fotoğraf 2
“Birlikte Başaracağız”
Yer: Fenerbahçe Ülker Stadyumu
Fotoğraf 3
“Aç Gözünü Kadıköy”
Yer: Çarşı
Fotoğraf 4
“Who Are You”
Yer: Barlar Sokağı
Fotoğraf 5
“Liberta”
Yer: Moda
Fotoğraf 6
Yer: Söğütlüçeşme Metrobüs Durağı
Kadıköy’ün hiç bir gün ve saatinde boş olacağını aklımdan bile geçirmediğim yerlerinden biri.
Fotoğraf 7
Yer: Söğütlüçeşme Metrobüs Yolu
Fotoğraf 8
Yer: Boğa Heykeli
Fotoğraf 9
Yer: Boğa Heykeli
Bu heykeli hayatımda ilk defa tepesinde poz veren insanlar olmadan görüyorum. Boğa sonunda özgür.
Fotoğraf 10
Yer: Moda
Kediler her zaman olduğu gibi sokaklara hakim olmaya devam ediyorlar.
Fotoğraf 11
Yer: Kızıltoprak
Fotoğraf 12
Yer: Çarşı
Fotoğraf 13
Yer: Rıhtım
Fotoğraf 14
Yer: Moda Havuz Meydanı
Fotoğraf 15
Yer: Kızıltoprak Tren İstasyonu
Fotoğraf 16
Yer: Söğütlüçeşme
Fotoğraf 17
Yer: Rıhtım
Fotoğraf 18
Yer: Moda
Fotoğraf 19
Yer: Minibüs Caddesi, Ziverbey
Fotoğraf 20
Yer: Rıhtım
Bu yürüyüş sırasında hiç insanlarla etkileşime geçmedim değil tabi. Eczane sırasında beklerken birine “Pardon sırada mısınız?” diye sordum.
Adam isteksizce “Evet” dedi.
Adamın isteksizliğinin sebebini arkamdan gelen başka birinin “Tek tek alıyorlar sanırım?” sorusuna verdiği “Evet, iyice uzaklaştırdılar insanları birbirlerinden” cevabında buldum. Meğer virüse trip atıyormuş.
Fotoğraf 21
Yer: Bahariye
Fotoğraf 22
Yer: Çarşı
Korona günlerinde aşk bir başka elbet. Sevgililiğin en özgür hali diğer insanlar karantinadayken yaşanır!
Fotoğraf 23
Yer: Çarşı
Bu seriyi bir oto-portreyle bitireyim.
Artık karantinaya kaldığım yerden devam edebilirim. Bir an önce bitse de kendimizi sahillere vursak!
Herkese selamlar, sevgiler.
Bonus Instagram Hesabı:
İstanbul sokaklarını özleyenlere, hem de distopik olmayan bir İstanbul’u gösteren yepyeni bir instagram hesabı olan @kareyirmibes‘i tavsiye ederim.